30 Nisan 2013 Salı

RIO DE JANEİRO VE BUZİOS (RJ)

 
26 aralık sabahı Rio'da uyandık.Planımız buradan 2 saat süren otobüs yolculuğuyla Armaçao dos Buzios'a gidip 6 gün kalıp,Rio'ya dönüp 5 gün kalıp geri dönmek.İsmi uzun olsa da herkes Buzios diyor.Otobüs fiyatı 35 reais civarında değişiyor.Burası Rio eyaletinde çok sevimli bir şehir.Rio'ya kadar gelindiyse kesinlikle görülmesi lazım.Yaz tatillerinde,resmi tatillerde ülkenin her yerinden insan buraya akın ediyor.Şehirde ciddi bir Arjantinli nüfus bulunuyor.Restoranların neredeyse tamamı Arjantinlilere ait,birçok dükkan da öyle.Hatta Arjantin mi daha büyük Buzios mu gibi bir espiri de dolaşıyor ortalıkta.Şehrin Brigitte Bardot'un Brezilyalı sevgilisiyle buraya geldikten sonra ün kazandığını söyleniyor.Hatta bu yüzden şehirde heykeli bulunuyor.





Haritadaki plajlardan en çok hoşuma giden Geriba ve Tartaruga oldu.Rio genelinde olduğu gibi burada sular soğuk.Hele Geriba buz gibiydi.Soğuk suya giremiyorsanız Tartarugadan başka yerde suya girmeniz zor.



Praia Dos Ossos
 

 

Kıyılarda bir sürü su taksileri var sizi istediğiniz plajdan öbürüne götürüyorlar ama hiç kullanmadık fiyatı hakkında bir bilgim yok.Şehirde her yere ulaşım çok rahat küçük bir yer olduğu için yürünebiliyor ve küçük dolmuşlar sürekli geçiyor ve her yere onlarla ulaşılabiliyor.








Brezilyalıların geneli dindar insanlar.Tatil de olsalar gündüzden gelip kilisenin kapısında asılı saatlere bakıp genelde 18.00-20.00 veya 20.00-22.00 olan seanslarına büyük bir katılım gösteriyorlar.




Birçok kişi de ulaşım için bug denilen bu şirin arabalardan kiralamayı tercih ediyor.

Plaja gittiğiniz gibi ilk iş hindistan cevizinizi (Agua de coco) söylemek olsun.Yalnız ilk o nun üstünde şapka varmış benim gibi koko olarak okursanız o dışkı anlamına geliyormuş aman dikkat siz en iyisi elinizle gösterin.






Praia da Ferradurinha

Praia de Geriba

Praia de Geriba suyu en soğuk olandı.Buranın dalgası uygun olduğu için her yer sörfçü doluydu.Dersler de oldukça ucuz.Bir saati 20 lira gibiydi yaklaşık.40 dakikalık ders sonunda sonunda tahtanın üzerinde durabildim 5 saniye falan da olsa çok keyifliydi bütün gün bu işi becerebilenlerin aldığı keyfi düşünmekten kendimi alamadım.



Akşamlarıysa yapılacak şey Rua das Pedras'a gitmek.Bütün dükkanlar,kafeler,barlar,diskolar,restoranlar hepsi orada.Benim de Türk bir aileyle tanıştığım yer.Yürürken kulağıma Türkçe bir şeyler çalındı ama çok kalabalıktı ondan diye düşündüm.İstanbul'da da bu taşlardan... diye giden bir cümle duyunca çılgına döndüm,6 ay sonra Türk bulmuştum sonunda.Kızları ertesi gün bir Brezilyalıyla evlenecekmiş.2 yıl önce yazın orada tanışmışlar biz yol üstünde baya 15dk falan konuştuk herhalde.



Gidin Chez Michou'da krep yiyin.Saat 7'den sonra masa bulmak çok zor olsa da deneyin.Tatlı,tuzlu bin bir çeşit çok da lezzetli.


Sokaklardaki canlı müzik bir yana,çoğu barda canlı müzik var.Yemeğinizin,içkinizin keyfini çıkartırken müziğe de hayran kalacaksınız.
Yeni yıla da burada girdik.Herkes elinde şampanyaları sahile döküldü.Buzios da sahili,havai fişekleriyle harika olsa da karşı kıyıda Copacabana plajını izlemek,o gösteriş çok daha şahaneydi.


Kısacası ben Buzios'a her şeyiyle hayran kaldım.Söyleyecek kötü bir şey de aradım ama yok her şeyiyle harikaydı.Bu cennet köşesine veda edip,otobüsümüze atlayıp Rio'ya döndük.Şansımıza nasıl yağmurlu,sisli bir hava vardı ki inanamadık.Otelimiz Copacabana'daydı.Öğle yemeği ve yürüyüş için çıktık.










Akşamları da Copacabana plajının karşısına tezgahlar kuruluyor.Çok güzel yağlı boya resimleri gayet makul fiyatlarda satılıyor.Onun dışındaki hediyelik eşyaları beğendiğimi söyleyemem,kendime alacak bir anahtarlık bile bulamadım doğru dürüst.Akşamı da böyle çevre turu yaparak bitirdikten sonra ertesi gün güneş açacak mı diye düşünerek yattım ama uyandığımda maalesef hava aynı yağmurlu,sisli,kasvetli haldeydi ve hava durumuna göre de biz burada olduğumuz süre içinde böyle devam edecekti.O yüzden Rio'daki günlerimiz alışveriş yapmakla,mağaza gezmekle geçti diyebilirim.Dönmeden önceki gün artık güneş açmayacağını anlayıp,kaderimize razı geldik.Ama yine de Pao de Açucar (şeker tepesi) ve Christo Redentor (İsa heykeli) nin bulunduğu Corcovado'ya gittik. Bindik teleferiğe tırmanmaya başladıkça sis bulutu daha da büyüdü sanki ve tepeye çıktığımızda hiçbir şey görememeye başladık.Normalde harika bir yat limanının olması gereken yerde sis ve aralardan görebildiğimiz denizin maviliğiydi tek görebildiğimiz.





İsa Heykeli zaten sis nedeniyle kapalıydı.Dönüş günümüzdeyse uyandığımda tepsi gibi bir güneş vardı.Ne yazık ki uçağımız 11deydi,oraya gitmeye vaktimiz yoktu.Ama taksiyle havaalanına giderken bir-iki poz yakaladım.




Dönmeden belki bir daha yolum düşer Rio'ya,ikinci bir yazıyı hak ediyor çünkü...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder